Personele yazılar 9

Personele yazılar 9


 
Merhaba,

Benim gizlim saklım yoktur. X'e vermiş olduğum mektubu sizin de okumanızı ve onu işten çıkarma nedenlerimi öğrenip, kendi görüşünüze göre bir mantık ve vicdan muhasebesi yaparak, kimin haklı, kimin haksız olduğu konusunda, kendi düşüncenize sahip olmanızı özellikle istedim. 

Şark toplumlarında güçlü olmak önemlidir. Güçlü olan, mantık, vicdan dinlemeden, istediği her şeyi yapar. Benim dünya görüşümde, “güçlü-güçsüz” olmak değil, “haklı-haksız” olmak önemlidir. Ve ben, yaptığı birçok yanlışa rağmen, benim ilk personel kadromda olduğu için kendisine “özel” olarak sayısız kez şans tanıdığım, fakat kendisini her “güçlü” hissettiğinde, her ona ihtiyacım olduğunu gördüğünde, değişik bir ruh haline girerek (“dünyaları ben yarattım, bana muhtaçsın, her dediğimi yapmak zorundasın” ruh hali) beni hayal kırıklığına uğratan ve beni çok üzen X konusunda, “haklı” olduğumu düşünüyorum. 

İnsan ilişkilerinde bence en önemli iki konu, “saygı” ve “güven” duygularıdır. “Bunlar ortadan kalktığında, geriye hiç bir şey kalmaz. Ne yazık ki, tüm yaşadıklarımdan sonra, bende X'e karşı bu iki duygu kalmadı ve (samimi olarak söylüyorum, özellikle ailesi ve çocukları için son derece üzülerek) işten çıkarma kararını aldım. 

Bundan sonra da yoluma sadece, karakterine, iş ahlakına saygı ve güven duyduğum, beni anlayan kişiler ile devam edeceğim. Sizin bu özelliklere sahip olduğunuza inanıyorum. Fakat içinizde X'e bir haksızlık yaptığımı düşünen varsa, bunu bana şimdi söylemesini ve benim neden bu kararı aldığımın açıklamasını tüm detayları ile dinlemesini rica ediyorum.

Benim hayattaki en büyük zenginliğim, geçmişe dönüp baktığımda, veremeyecek hesabım olmamasıdır.

Sevgilerimle,

M. Tunca Tüzün